Hizmet kalitesini ve verimliliği düşürmemek adına az sayıda acenteyle çalıştıklarını ve butik bir acente yapılanmasına sahip olduklarını belirten Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. Baturalp Pamukçu, acentelerine çok önem verdiklerine ve sektörde farklılık yaratan yeniliklerle desteklemeye devam edeceklerine değinerek "Acenteler, aynı gemide yol aldığımız, çalışma arkadaşlarımızdır." dedi

Sigorta sektörünün güncel durumunu olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirir misiniz? Yasal anlamda sektörün geliştiğini ya da gelişmesi gerektiğini düşündüğünüz noktalar var mı?

Türk sigorta sektörü, büyüme açısından her dönem olumlu bir ivme göstermiştir. Diğer ülkeleri dikkate aldığımız zaman, enflasyon ve GSMH'nın üzerinde bir büyüme gösteriyor. Yıllarca hep büyümeyi ön plana, karlılığı da arka plana aldık. Faizlerin yüksek olduğu dönemlerde finansal getiriler de çok yüksek olduğu için operasyondan elde edilen kar veya zarar bilanço karını çok etkilemiyordu. Faizler düşmeye başladıktan sonra sigorta şirketlerinin genel giderlerini karşılayabilmesi için daha dikkatli hareket etmesi gerekiyordu. Bu da gerçek sigortacılığın yapılması gerektiğini gösterdi. Büyüme her zaman önemli; ama büyümeyi eğer teknik fiyatlandırma ve operasyon gelirleriyle destekleyebiliyorsak değer kazanıyor. Son dönemlerde başlayan teknik gelirin artmasıyla şirketlerin doğru fiyatlandırma ve aktüerya gibi konulara dikkat etmesi, tüm sektöre pozitif bir katkı sağlıyor. Türk sigorta sektörünün daha önceki olumsuz tarafı, bence buydu. Geçmiş dönemlerde devamlı büyümenin ön plana alındığı, operasyonel karlılığının arka plana itildiği, iş yapma iştahının her zaman teknik karlılıktan daha önce geldiği bir yapı görüyorduk. Büyüme pozitif ama teknik karlılık negatif olarak görünüyordu. Bu sene bence ikisi de katma değer yarattı. Umarım sene sonu ve ileriki senelerde bu yapı düzelir.

Sigorta sektörünün yasal anlamda bir eksikliği olduğunu değil ama orta ve uzun vadede mevzuata yönelik birtakım değişikliklere gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Sektör her konuda dinamik ve mevzuat değişikliklerini hemen sindiren ve uygulamaya geçiren bir yapıya sahip. Bu sebeple Hazine Müsteşarlığı da bu konuda çok daha aktif davranıyor. Orta ve uzun vadede sektöre pozitif ivme kazandıracak sektörel değişiklikler bekliyorum.

Sigorta sektöründeki rekabet ortamı acentelere nasıl yansıyor? Sigorta şirketlerinin kendi arasındaki rekabetin acentelerin üzerindeki artı ve eksi tarafları size göre neler?

Bu zamana kadar fiyat rekabeti had safhada olduğu ve risk fiyatlanmasının devamlı altında sigorta poliçeleri müşteriye sunulduğu için tüketici nezdinde herhangi bir sorun yoktu. Zararlar artmaya başladığı zaman da özellikle motor sigortalarında fiyatlar çok artmaya başladı. Bu da tüketici tarafında şikâyetlere ve bir takım olumsuzluklara yol açtı. Sigorta sektörünün tüketici gözünde her zaman güvenilirliği sorgulandığından fiyatların bir önceki seneye göre 3-4 kat artması, sigorta şirketlerinin güvenilirliğini de zedeleyen bir rol oynadı. Ancak bence bu sene, özellikle trafik ve kasko sigortaları için fiyat artışları belirli bir dengeye oturacaktır.

Genel olarak konsolidasyonda üretimin yüzde 70-75'i acenteler tarafından sağlanıyor. Dolayısıyla sektördeki yoğun rekabet acentelere de mutlaka yansıyor. Acenteler, şirketlerin piyasadaki gözü, kulağı. Şirketlerin fiyat oluşumlarındaki artan veya azalan dengeler, acenteleri müşteri nezdinde bazen zorda bırakabiliyor. 2-3 katına çıkan fiyatların açıklamasını da müşterilere acenteler yapmak zorunda kalıyor. Bu da onları pozitif veya negatif etkiliyor. Bu açıdan bence acentelerin motor sigortalarının dışında konut, işyeri ferdi kaza gibi sigortalarla da kendi portföylerini desteklemelerinin müşterilere karşı zor durumda kalmamalarını sağlayacak bir etken olduğunu düşünüyorum.


Röportajın devamını Best Acente dergisinin temmuz sayısında bulabilirsiniz

Özge Özgüleç Şahin ozgeo@bestyayincilik.com


[ Yazıyı Oku ]

<<ılk Baş <Önceki | 1 | 2 | 3 | 4 | Sonraki> En Son>>